Nedir
Nedir?
Kan korkusu anlamına gelen hemofobi, yaygın görülen bir özel fobidir. Fobi, DSM-IV (Teşhis ve İstatistik El Kitabı, 4. Basım) tarafından “kan-enjeksiyon-yaralanma” fobisinin alt türü olarak sınıflandırılır. Aynı zamanda iğne fobisini de içeren bu alt tür, özel fobilerin diğer türlerinde sıkça görülmeyen belirtilere neden olabilir.
Belirtiler
Belirtiler
Çoğu özel fobi türü, kalp atışlarının ve kan basıncının yükselmesine neden olur. Hemofobi ve diğer kan-enjeksiyon-yaralanma fobileri genellikle kan basıncı ve kalp atış hızında düşmeye neden olur. Bu ani düşüş, kan görüntüsüne karşı yaygın gösterilen bir yanıt olan bayılmaya yol açabilir. Artan kalp atışları, titreme ve bağırsaklarla ilgili sorunların yaşandığı beklentisel anksiyete, kanla karşılaşılacak olan zamandan saatler, hatta günler öncesinde yaygın görülür.
Sebepler
Sebepler
Hemofobi genellikle diğer fobilerle ilişkilidir. Tıbbi iğne korkusu olan tripanofobi bazen hemofobiyle ilişkilendirilir. Kan korkusu olan bazı insanlar aynı zamanda doktor ve diş hekimi fobileri gibi tıbbi fobilerle de ilişkilidir. Tıp alanı, özellikle televizyon ve filmlerde bu gibi fobileri sürdürmeye etkisi olabilen ürkütücü kan damlaması görüntüleriyle ilişkilendirilir.
Hemofobi aynı zamanda, hipokondri ve nozofobiyi de içeren sağlık fobileriyle de ilişkilendirilebilir. Kanama, vücutta bir şeylerin ters gittiği anlamına gelir ve kişinin kendi kanını görmesi sağlık anksiyetesini harekete geçirmek için yeterli olabilir. Mikrop korkusu anlamına gelen misofobi sorunu yaşayanlarda başka birinin kanını görmek, bir hastalık kapma endişesini tetikleyebilir. Bazı vakalarda kan korkusu ölüm korkusuyla ilişkilendirilebilir.
Hemofobi, geçmişte yaşanan kanla ilgili olumsuz bir denetimden kaynaklanabilir. Büyük bir kan kaybının neden olduğu bir hastalık veya travmatik bir yaralanma geçirmiş olanlar yüksek risk altındadır. Ancak hemofobi kalıtsal olabilir, hatta evrimsel faktörlerden kaynaklanabilir.
Popüler Kültür
Popüler Kültürde Hemofobi
Kan korkusu aşırı derecede yaygın olduğu için genellikle popüler kültürde sömürülür. Korku filmleri ve Cadılar Bayramı etkinlikleri, kandan doğal olarak tiksinmemizde bol miktarda sahte kan kullanarak rol alır. Elbette 1980’lerin korku geni geliştikçe, özellikle korkusu olan ancak tam gelişmiş fobisi olmayanlar için bu gibi görüntülere duygusal anlamda hissizleşmek kolay bir hale gelmiştir. 1960’ların Sapık filmindeki duş sahnesinin hala bir başyapıt olarak kabul edilmesinin nedenlerinden biri de kan görüntüsünün nispeten az olmasıdır. Sahne siyah beyaz olarak çekilmiştir ve bıçak vücuda gerçekten değmez. Ama zihin boşluları doldurur ve korkunç bir bıçak saldırısının detaylarını oluşturur.
Dökülen kan, bakmaya tahammül edemediğimiz ama aynı zamanda gözlerimizi üzerinden alamadığımız bir paradoks yaratır. Sonuç olarak Survivor programı gibi televizyon programları, yüksek çözünürlükte ağır çekimle katılımcıların yaralarına yakın çekim uygulayarak hafif bir ürperme yaratır.
Komplikasyonlar
Komplikasyonlar
Hemofobi, yaşamı kısıtlayabilen, hatta tehlikeli olabilen birçok zorluğa neden olabilir. Eğer kandan korkuyorsanız tıbbi yardıma başvurmaktan kaçınabilirsiniz. Rutin fiziksel kontrollerinizi ve gerekli tıbbi testlerinizi erteleyebilirsiniz. Ameliyatı veya dişle ilgili tedavileri reddedebilirsiniz.
Hemofobisi olan ebeveynler, çocuklarının yaralarını sarmayı zor veya imkansız bulabilir. Bu görevleri mümkün olduğunca eşinize aktarabilirsiniz. Aynı zamanda çocuğunuzda ve sizde meydana gelen, evde müdahalenin yeterli olduğu hafif yaralanma durumlarında ilk yardımlara koşturarak veya kliniklere giderek aşırı reaksiyon gösterebilirsiniz.
Kan korkusu aynı zamanda yaralanma riski taşıtan aktivitelere karşı kendinizi sınırlandırmanıza da neden olabilir. Yürüyüş, kamp veya koşu gibi dışarıda yapılan aktivitelerden kaçınabilirsiniz. Tehlikeli olarak algıladığınız sporlar, eğlence parkı araçları ve diğer aktivitelerden kaçınabilirsiniz.
Zamanla, bu gibi kaçınma hareketleri izolasyona neden olabilir. Sosyal fobi veya aşırı durumlarda agorafobi geliştirebilirsiniz. İlişkilerinizde sorun yaşayabilir ve zamanla günlük yaşamın sıradan aktivitelerine bile katılmada zorluk yaşayabilirsiniz. Depresif hissetmek de olağandışı bir durum değildir.
Tedavi
Tedavi
Hemofobi, çoğu tedavi yöntemine başarılı şekilde yanıt verir. Yaygın tedavilerden biri de bilişsel-davranışçı tedavidir. Korku dolu iç konuşmanızı, kan görüntüsüne karşı daha sağlıklı yanıtlarla değiştirmeyi öğrenirsiniz. Aynı zamanda yeni davranışlar ve başa çıkma stratejileri de öğrenirsiniz.
Eğer fobiniz şiddetliyse ilaçlar, tedavi stratejilerine odaklanmanızı sağlayarak endişeyi kontrol etmeye yardımcı olabilir. Konuşma terapisi hipnoz, hatta alternatif tedaviler de etkili olabilir. Yetenekli bir terapist, kendi başınıza aşmanızın zor veya imkansız olabileceği bu iyileşme sürecinde size yol gösterebilir. Yardım aldığınız sürece hemofobiyi yenememeniz için hiçbir sebep yoktur.
Andropozda Yaşanan Cinsel Sorunlar Karşısında Kadının Tutumu Ne Olmalıdır?
İş Yerinizde Mobbing Mi Var?
Migren Baş Ağrıları (Yetişkin)
Sabaha Nasıl Başlamalı: Daha Zinde Bir Sabah İçin 5 İpucu
Ceviz Kavgayı Önlüyor