İki yıldan daha uzun süre ilaç kullanılmasına karşın halk arasında ''sara'' olarak bilinen ''epilepsi'' nöbetlerinin devam etmesi halinde, beynin üzerine yerleştirilen elektrotlarla sorunlu bölgenin tespit edilmesi sonrasında cerrahi uygulama ile lezyon çıkartılabiliyor.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezi sinir sistemi hücrelerinin beklenmedik, aniden elektriksel boşalması sonucu ortaya çıkan hastalığın ''epilepsi'' olarak isimlendirildiğini söyledi.

Birkaç dakika sürdükten sonra geçen ve nöbetler şeklinde görülen hastalığın, toplumda her yüz kişiden birinde görüldüğünü ifade eden Erdoğan, ''Türkiye nüfusuna oranladığında şu anda 700 bin epilepsi hastası var. Yaklaşık olarak her yıl yüz binde 45 oranında epilepsi hastasının nüfusa katıldığı düşünülüyor. Bu da 30 bin civarında epilepsi hastasının mevcuda eklendiğini gösteriyor'' dedi.

Erdoğan, epilepsinin öncelikli olarak ilaçla tedavi edildiğini ve mutlaka uygulanması gerektiğini, epilepsi hastalarında ilaç tedavisine cevabın yaklaşık yüzde 65 olduğunu bildirdi.

İlaç tedavisinin ikili ya da üçlü kombinasyon şeklinde yapıldığını anlatan Erdoğan, ''Buna iki yılın üstünde tüm ilaç tedavisini uygulanmasına rağmen bazı hastalarda nöbetler devam etmektedir'' dedi.

Hastalarda ilaç kullanımına karşın nöbetlerin devam etmesinin tıpta ''ilaca dirençli epilepsi'' olarak tanımlandığını bildiren Erdoğan, bu durumda epilepsi cerrahisinin söz konusu olduğunu söyledi.

Beynin haritası çıkartılıyor

Erdoğan, epilepsi cerrahisinin çok ciddi bir operasyon olduğunu ve mutlaka bir ekiple yapılması gerektiğine dikkati çekerek, ekipte erişkin ve çocuk nöroloğu, psikiyatr veya psikolog, nöroradyolog ve beyin cerrahı bulunması gerektiğini söyledi.

Cerrahi için öncelikle, hastanın epilepsi cerrahisine uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, bunun için ilk olarak hastaya ağrı vermeyen tomografi, MR gibi testlerin yapıldığını anlattı.

Erdoğan, hastanın mutlaka bayılma şeklinin görülmesi ve epilepsili hastaları ve şüphe oluşturan nöbet bozuklukları olan hastaları incelemekte kullanılan önemli bir tetkik olan elektroensefalografinin (EEG) çekilmesi gerektiğini ifade ederek, elde edilen sonuçlara göre beyindeki lezyonun ya da saraya neden olan odağın belirlenmesine çalışıldığını kaydetti.

Erdoğan, yapılan testler sonucunda tanının konulması halinde hastaya epilepsi cerrahisinin yapılabildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

''Ancak tanı konulamadığında, sorunun olduğu yer tam olarak belirlenemediğinde ya da belirlenen bölgenin beynin önemli yerlerine çok yakın olması halinde beyin haritalandırılıyor.

Beynin haritalandırılmasının yapılması veya saraya neden olan odağın tam olarak ortaya konulabilmesi için genel anestezi altında beynin üzerine cerrahi uygulama ile elektrotlar yerleştiriliyor. Bu işlem için hastanın beyni açılıyor ve beynin üzerine yerleştirilen elektrotlar yoluyla EEG çekiliyor ve cerrahi işlem yapılan alan kapatılıyor. Hasta, kafası sarılı olarak odaya alınıyor, EEG çekimleri yapılıyor. Bu aşamadan sonra hasta gözlem altında tutularak bayılma nöbetlerini geçirmesi bekleniyor. Bu esnada hastanın bayılmaları tam olarak belirlenebiliyor. Çünkü elektrotlar tam beynin üzerinde olduğu için odak ya da lezyonun beynin hangi bölgesinden kaynaklandığı tespit edilebiliyor.

Ayrıca, sorunun olduğu bölgenin beynin önemli bir merkezi olup olmadığını anlaşılabilmesi için de beyindeki elektrota bağlı yerlere uyarıda bulunuluyor. Tüm elektrotlar tek tek uyarılarak, hareket ya da konuşma ile ilgili bir yer olup olmadığı anlaşılabiliyor. Eğer bu bölgenin çıkarılması halinde hastada bir eksiklik yaratmayacağı saptandığında cerrahi uygulama ile söz konusu bölgenin çıkartılması kararı alınıyor.''

Cerrahide nöbetlerden kurtulmak mümkün

Bu yöntem, tümör ya da odak konuşma, yürüme, hareket etme gibi önemli merkezde olan hastalarda sık kullanıldığını anlatan Erdoğan, ''Lezyonun yeri tam olarak belirlenen ve çıkarıldığında hastaya zarar vermeyeceği ortaya konulduğunda, bu tür cerrahide yüzde 90'a yakın tamamen nöbetlerden kurtulmak mümkün olabiliyor'' dedi.

Erdoğan, epilepsi cerrahisinde yüzde 1-2 oranında risk bulunduğunu, ancak ilaca dirençli epilepside ani ölüm oranının yüzde 3 civarında olduğunu vurguladı.

''Epilepsi kontrol altına alınmayan hastalar hayatlarına devam ettiklerinde ani ölümle karşılaşabiliyor'' uyarısında bulunan Erdoğan, cerrahi uygulamada herhangi bir sakatlık kalmaması için beyin haritalanmasının yapıldığını belirtti.

Uzm. Dr. Ali VARDAR

Merhaba hocam babam yemek yiyemiyor bir kac kasik corba ictimi kusuyor kronik hasta dediler ama kusmasina bir cozum bulamadilar psikiyatri doktoruna d... devamı