Spor yapacak kişinin, sporu ne için yaptığına karar vermesi ve bu doğrultuda bir spor hekimi ile görüşerek, kendisine en uygun sporun hangisi olduğunu belirlemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kalaycıoğlu, ”Millet olarak biraz spor yapma özürlüyüz ve bu konuda çok fazla bilgimiz de yok. Sporun bir şekli, prensipleri ve kuralları olmalı. Yoksa ‘aman kilo aldım spor yapayım, kilo verince tekrar bırakırım’ anlayışı yanlıştır.
”Yorgunum, çok işim var ya da bugün az yedim spora gitmeyeyim” gibi zihniyetle bu iş olmaz. Belirli günler ve saatlerde her halükarda sporu düzenli olarak yapmak gerekiyor” diye konuştu.
Kalaycıoğlu, kişinin sporu hayatının akışına göre değil, hayatını sporun akışına göre yönlendirmek ve plan, program yapması gerektiğini vurgulayarak, ”Haftada 3 gün ve 20 dakikanın altında yapılan sporun sağlık anlamında hiçbir faydası yok. Yapılan bilimsel araştırmalar sporun haftada en az 3 gün ve 20 dakika olması gerektiğini gösteriyor. Nabzın dakikada 120′nin üzerinde atması gerekiyor” dedi.
Isınmadan spor yapılmasının, spordan hemen önce ya da sonrasında yemek yemenin sakıncalı olduğuna dikkati çeken Kalaycıoğlu, şöyle devam etti: ”İdeal olan spordan 2-3 saat önce yeme içme işinin bitmiş olmasıdır. Spora başlamadan önce kişinin açma germe hareketleri dediğimiz vücudu spora hazırlayıcı hareketleri yapması lazım. Kişi bunları yapmaya üşenmemeli. Bu hareketler yapılmadığı takdirde kas yırtılmaları, ani travma ve sakatlanmalar olabilir. Bu nedenle kişi açma germe hareketleriyle spora başlamalı. Spora başlarken birden bire koşma değil, yavaş bir tempoyla başlayıp, tempoyu belli bir seviyeye çıkartmalı ve sonunda da yine yavaş yavaş tempoyu düşürerek bitirmeli.”
Kalaycıoğlu, Türk toplumunda sporun, ”spor eşittir kilo vermek” olarak değerlendirildiğini belirterek, şunları söyledi: ”Bu yanlış bir yaklaşım. Spor kilo vermek için değil, sağlık için yapılır. Sağlıklı olmanın iki vazgeçilmez unsuru var. Biri mutlaka ve mutlaka düzenli bir beslenme şekli, diğeri ise egzersiz. Beslenme derken bizim anladığımız can boğazdan gelir değil, can boğazdan gideri unutmamak lazım. ‘Yersen sağlıklı olursun’ diye bir şey yok, yersen sağlıksız olursun. Ne kadar çok yersen vücudu o kadar çok yormuş olursun. Vücudu ne kadar çok yorarsan o kadar çok hasta olma ihtimalin olur.” Fazla besinin vücutta toksik etki yaptığını ifade eden Kalaycıoğlu, ”Yani fazla besin zehirlenme yapar. Vücut, kendisine gelen fazla besini vücuttan uzaklaştırabilmek için çok fazla çalışmaya başlıyor ve daha fazla yoruluyor. Bu da daha fazla yıpranmak anlamına geliyor” diye konuştu.
Fitness ile ilgili yanlış bilinen 5 bilgi
Prof. Dr. Rifat Eralp ULUSOY
Merhaba benim babam 53 yaşında yaklaşık 120 kilo 1.86 boyunda gunluk spor yapmasa bile hareket ediyor hipertansiyonu var kalp krizi riski varmı... devamı
İç Organ Yağlanması
Evde Spor Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Egzersiz Yapmak İçin Motive Olmak
Karın Yağlarını Eritmek İçin En İyi 5 Egzersiz
50 Yaşından Sonra Yapılabilecek En İyi Spor Masa Tenisi