- İçindekiler
- Nedir
- Belirtileri
- Sebepleri
- Risk Faktörleri
- Komplikasyonları
- Muayenesi
- Testleri
- Tedavisi
- Yaşam Tarzı
- Alternatif Tıp
- Destek
Nedir
Lupus
Lupus, vücudun bağışıklık sistemi dokulara ve organlara saldırdığında ortaya çıkan kronik inflamatuvar bir hastalıktır. Lupusun neden olduğu iltihaplanma eklemler, deri, böbrekler, kan hücreleri, kalp ve akciğer gibi vücuttaki çok sayıda farklı sistemi etkileyebilir.
Sebebi net olmamakla birlikte lupus daha çok kadınlarda görülen bir hastalıktır. Lupusun 4 türü bulunur: sistemik lupus eritematoz, diskoid lupus eritematoz, ilaca bağlı lupus eritematoz ve yenidoğan lupusu. Bu tipler içinde en yaygın ve ciddi olanı sistemik lupus eritematozdur.
Lupus hastalığına yakalanmış bireylerin durumu bir zamanlar ümitsizdi ama hastalığın teşhisi ve tedavisi önemli ölçüde gelişti. Lupus hastalığına yakalanmış birçok birey tedavi sayesinde hayatlarını normal bir şekilde sürdürebilir.
Belirtileri
Belirtiler
İki lupus vakası arasında tam olarak benzerlik bulunmaz.
Bulgu ve belirtiler aniden ortaya çıkabilir veya yavaş bir şekilde oluşabilir, hafif ya da şiddetli ve geçici veya kalıcı olabilir. Birçok lupus hastasında hastalığın alevlenme adı verilen hafif şiddette atakları görülür. Alevlenmede bulgu ve belirtiler bir süreliğine ağırlaşır, sonra ilerler, hatta bir süreliğine tamamen yok olur.
Bulgu ve belirtiler, hastalığın vücudun hangi sistemlerini etkilediğine bağlıdır. Ancak, lupusun bulgu ve belirtileri genel olarak şöyle sıralanır:
- Bitkinlik
- Ateş
- Kilo kaybı veya alımı
- Eklem ağrısı, tutukluğu ve şişliği
- Yüzün yanak ve burun köprüsü kısımlarında kelebek görünümlü döküntü (malar döküntü)
- Güneşe maruz kalma sebebiyle ortaya çıkan ya da ağırlaşan cilt lezyonları
- Ağızda yaralar
- Saç dökülmesi (alopesi)
- El ve ayak parmaklarında soğuğa veya strese maruz kalmadan kaynaklanan renk değişimi (beyaz ya da maviye dönüşme) (Raynaud fenomeni)
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Gözlerde kuruluk
- Kolay morarma
- Anksiyete
- Depresyon
- Hafıza kaybı
Doktora ne zaman gidilmeli
Nedeni açıklanamayan döküntünüz, düşmeyen ateşiniz, sürekli ağrılarınız veya bitkinliğiniz varsa doktora görünün.
Önceden lupus teşhisi konulmuşsa, durumunuzun ve tedavinizin takip edilmesi için düzenli olarak doktora görünün. Yeni belirtiler ortaya çıkarsa doktorunuzdan randevu alın.
Sebepleri
Sebepler
Lupus, bağışıklık sistemininin bakteri ve virüs gibi yabancı maddelere saldırmak yerine sağlıklı dokulara da saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Bu durum eklemler, cilt, böbrekler, kalp, akciğerler, kan damarları ve beyin gibi vücudun çeşitli bölgelerinde iltihaplanma ve hasara yol açar.
Doktorlar lupus gibi otoimmün hastalıkların kaynağını bilmiyor. Lupusun genetik faktörler ve çevresel faktörlerden kaynaklı bir hastalık olduğu düşünülüyor. Doktorlar lupusa genetik yatkınlığın olabileceğini, ama hastalığın kendisinin var olmayabileceğini düşünüyorlar. Lupusa genetik yatkınlığı olan bireylerde, lupus hastalığı ama ilaçlar ya da virüs gibi hastalığı tetikleyen çevresel bir faktörle temas söz konusuysa oluşabilir.
Risk Faktörleri
Risk Faktörleri
Doktorlar birçok lupus vakasının kaynağını bilmiyorlar ama hastalık riskini artıran faktörleri belirlemişlerdir. Bu faktörler şunladır:
- Cinsiyet: Kadınlarda daha sık görülür.
- Yaş: Lupus hastalığı bebekler, çocuklar ve yetişkinler dahil olmak üzere bütün yaş gruplarını etkilemesine rağmen 15-40 yaş aralığındaki bireylerde daha sık görülür.
- Irk: Siyahlarda, Latinlerde ve Asyalılarda daha sık görülür.
- Güneş: Güneşe maruz kalma cilt lezyonlarına neden olur ya da hastalığa karşı direnci olmayan bireylerde durumu tetikler. Ultraviyole ışınların bu etkisinin neden ileri geldiği tam bilinmiyor. Fakat bilim insanları, güneş ışınlarının bazı proteinleri cilt hücrelerinin yüzeyine çıkardığından şüpheleniyorlar. Normal koşullarda vücutta bulunan antikorlar bu durumda yüzeye çıkan proteinlere yapışır ve inflamatuvar yanıta neden olur. Lupus hastalarında zarar gören deri hücreleri inflamasyona da yol açarak daha sık ölür.
- Bazı reçeteli ilaçlar: İlaca bağlı lupus bazı reçeteli ilaçların uzun dönem kullanılmasından kaynaklanır. Fakat çok sayıda ilaç potansiyel bakımından lupusu tetikleyebilir, bu ilaçların hastalıkla en net şekilde bağlantılı olan örnekleri antipsikotik klorpromazin; hidralazin gibi hiper tansiyon ilaçları; tüberküloz ilacı izoniyazid ve kalp ilacı prokainamiddir. Belirtiler ortaya çıkmadan önce bu ilaçlarla tedavi birkaç ay ya da yıl sürer, hatta bu ilaçları kullanan bireylerin sadece küçük bir kısmında lupus hastalığı oluşur.
- Epstein-Barr virüsü enfeksiyonu: Neredeyse herkes Epstein-Barr virüsü denen bu yaygın insan virüsüne enfekte olur. Bu virüs ateş ve boğaz ağrısı gibi belirli olmayan bulgu ve belirtilere neden olur. İlk enfeksiyon hafifleyince yeniden aktive edilmediği sürece virüs, bağışıklık sisteminizdeki hücrelerde etkisiz hale gelir. Net olmayan nedenlerden dolayı, nükseden Epstein-Barr enfeksiyonları lupusun oluşma riskini artırır.
- Kimyasallara maruz kalma: Kimyasalların hastalığın riskini artırdığını ya da hastalığa neden olduğunu kanıtlamak zordur. Fakat bazı çalışmalar civa ve silise maruz kalınan işlerde çalışan bireylerin lupus hastalığı riskinin yüksek olduğunu gösterir. Ayrıca, sigara kullanımı da lupus riskini artırır.
Komplikasyonları
Komplikasyonlar
Lupustan kaynaklanan inflamasyon vücudunuzun çok sayıda bölümünü etkileyebilir. Bunlar:
- Böbrekler: Lupus ciddi böbrek hasarına yol açabilir ve böbrek yetmezliği lupus hastalarında ölüme neden olan faktörlerden biridir. Lupus hastalarının yüzde yetmiş beşinde genellikle teşhis konduktan sonraki ilk iki yıl içerisinde böbrek hasarı görülür. Fakat lupusla ilgili böbrek sorunları olan bireylerin çoğu ilaçlarla etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Serum kreatinin seviyesi adı verilen kan testi ve idrar testi böbrek fonksiyonunu izlemek için kullanılır. Böbrek sorunlarının bulgu ve belirtileri yayılan kaşıntı, göğüs ağrısı, mide bulantısı, kusma, bacaklarda şişkinlik (ödem) ve kilo alımıdır.
- Merkezi sinir sistemi (MSS): Merkezi sinir sisteminiz lupustan etkileniyorsa baş ağrılarınız ve davranışlarınızda değişiklikler olur, halüsinasyonlar görürsünüz, hatta nöbet geçirebilirsiniz. Lupus hastalarının %80’inde konfüzyon, hafıza sorunları ve düşünceleri ifade etmede zorlanma gibi bilişsel yetmezlikler de görülür.
- Kan ve kan damarları: Lupus anemi ve kanama ya da kan pıhtılaşması gibi kan rahatsızlıklarına yol açabilir. Ayrıca lupusa bağlı ölümlerin yüzde 7’sinden sorumlu ve ciddi bir komplikasyon olan kan damarlarının inflamasyonuna (vaskülit) da neden olur.
- Akciğerler: Lupus hastası olmak göğüs boşluğunda inflamasyon (plöritis) oluşma riskini artırır. Bu inflamasyon durumu soluk alıp verirken ağrı çekmenize yol açabilir. Ayrıca zatürrenin bulaşıcı olmayan türüne yatkınlığınız da bulunabilir. Lupus hastalarının büyük çoğunluğu solunum testleriyle saptanabilen akciğer rahatsızlığına yakalanırlar. Akciğer komplikasyonları nadiren şiddetli olur ve çoğunlukla belirti göstermez.
- Kalp: Lupus kalp kaslarında (miyokardit ve endokardit), atardamarlarda (koroner vaskülit) veya kalp zarında (perikardit) inflamasyona yol açabilir. Kalp ve damar hastalıkları ve kalp krizi riskini de artırır. Lupus hastalarının yaklaşık yüzde 40’ında atardamar erken sertleşmesi (ateroskleroz) görülür. Yüksek tansiyonu ve kolestrolü kontrol altında tutmak, sigara kullanmamak ve düzenli, egzersiz yapmak kalp hastalıkları riskini azaltmak için işe yarayan yöntemlerdir.
- Enfeksiyon: Lupus hastaları enfeksiyona açıktır çünkü hastalık da tedavileri, (kortikosteroid ve sitotoksik gibi ilaçlar) de bağışıklık sistemini kısmen etkiler. Bir kısır döngü şeklinde, enfeksiyon lupus alevlenmesine neden olabilir ve bu durum enfeksiyon riskini daha da artırır. Lupus hastalarında en sık görülen enfeksiyonlar idrar yolu enfeksiyonları, üşütme gibi yaygın solunum yolları enfeksiyonları, maya mantarı enfeksiyonları, salmonelloz, herpes ve zona hastalığıdır. Zatürre gibi daha ciddi enfeksiyonlar lupusa bağlı ölümlerin yaklaşık üçte birini oluşturur.
- Kanser: Lupus hastalığı kanser riskini özellikle de lenf sistemi ve akciğer kanserini etkileyen Hoçkin dışı lenfoma riskini artırır. Bazen lupusu tedavi etmekte kullanılan bağışıklık sistemini koruyucu ilaçlar da kanser riskini artırabilir. Fakat lupus hastalarında kanserden ölme riski, Hoçkin dışı lenfoma ya da akciğer kanserine bağlı az ölçüde artan ölüm riskinin dışında, genel popülasyona kıyasla daha düşüktür.
- Kemik dokusu ölümü (avasküler nekroz): Kemiğe giden kan azaldığında ortaya çıkar ve sıklıkla kemikte küçük kırılmalara ve son aşamada kemik çöküşüne yol açar. Avasküler nekroz diğer kemiklerde de oluştuğu halde, kalça eklemi, kemik dokusu ölümünden yaygın bir şekilde etkilenir. Avasküler nekroz lupustan ya da hastalığı tedavi etmek için alınan yüksek dozda kortikosteroidlerden kaynaklanabilir. On lupus hastasından birinde avasküler nekroz hastalığının belirtileri görülür.
- Hamilelikteki komplikasyonlar: Lupus hastası kadınlar yüksek oranda düşük yapma riski taşırlar. Lupus hastası kadınlardan bazılarında hamilelik dönemi boyunca alevlenmeler görülür. Lupus hamilelik döneminde hipertansiyon (preeklampsi) riskini ve erken doğum riskini artırır. 10 lupus hastası kadından 2’sinde preeklampsi görülür ve 4 kadından 1’i erken doğum yapar. Ayrıca lupus hastası hamile 4 kadından 1’i düşük yapar. Doktorlar bu komplikasyonların riskini azaltmak için ve hamile kalmak için hastalık kontrol altına alınana ve belirtilerinde bir yıllık geçici bir iyileşme olana kadar beklenmesini tavsiye ederler.
Muayenesi
Muayene
İlk etapta aile doktorunuza ya da temel bakım veren sağlık personeline muayene olun. Lupusun belirtileri birçok hastalığın belirtilerini taklit edebildiği için teşhis konulana kadar sabırla beklemeniz gerekir. Doktorunuzun lupusu teşhis etmeden önce diğer hastalıkları göz ardı etmesi gerekir.
Aşağıda ilk muayeneye gitmeden önce yapabileceklerinize ve doktora yöneltebileceğiniz sorulara ilişkin bilgilendirme yapılmıştır.
Neler yapabilirsiniz
- Belirtilerinizi yazın: Belirtilerinizi ilk ne zaman fark ettiğinizi ve ne sıklıkla ortaya çıktıklarını yazın.
- Önemli kişisel bilgilerinizi yazın: Hayatınızda son dönemde olan değişiklikleri ya da strese neden olan faktörleri yazın.
- Önemli tıbbi bilgilerinizi yazın: Tedavisini gördüğünüz diğer bütün rahatsızlıkları ve kullanıdığınız ilaçların, vitaminlerin ve takviyelerin adlarını yazın. Doktorunuz lupus ya da diğer otoimmün hastalıklarına ilişkin aile geçmişinizi de öğrenmek isteyecektir.
- Muayeneye aile bireylerinizden ya da arkadaşlarınızdan biriyle gidin: Bazen tedavi sırasında size verilen bütün bilgileri aklınızda tutmanız zor gelebilir. Sizinle birlikte muayeneye gelen kişi kaçırdığınız veya unuttuğunuz bir noktayı hatırlayabilir.
- Doktora soracağınız soruları yazın: Soracağınız soruların listesini önceden yapmanız, doktorla geçireceğiniz zamanı en iyi şekilde değerlendirmenizi sağlar.
Doktorunuza lupus hastalığına ilişkin soracağınız temel sorular şunlardır:
- Belirtilerimin ve durumumun olası nedenleri nelerdir?
- Hangi testleri yaptırmamı öneriyorsunuz?
- Bu tesler belirtilerimin sebebini saptamazsa başka hangi testleri yaptırabilirim?
- Belirtilerimi şu an hafifletmek için uygulanabilecek bir tedavi ya da yaşamımda yapabileceğim herhangi bir değişiklik var mı?
- Teşhis koyma sürecinde uymam gereken kısıtlamalar var mı?
- Bir uzmana mı görünmeliyim?
Bu soruların yanı sıra, muayene boyunca anlamadığınız noktaları sormaktan çekinmeyin.
Doktorun size soracağı sorular
Doktorunuz size birtakım sorular soracaktır. Sorulara yanıt vermeye hazırlıklı olmanız, daha ayrıntılı konuşmak isteğiniz noktalar için size zaman kazandırır. Doktorunuz şu soruları sorabilir:
- Belirtileriniz nelerdir? Vücudunuzun hangi bölümleri etki altında?
- Bu belirtileri ilk ne zaman fark ettiniz?
- Belirtileriniz zamanla değişti mi?
- Belirtileriniz belirip kaybolma eğilimi gösteriyor mu?
- Belirtilerinizi tetikleyen herhangi bir şey fark ettiniz mi?
- Belirtileriniz arasında aşırı bitkinlik var mı?
- Eklemlerinizde ağrı, tutukluk ya da şişkinlik var mı?
- Güneşe maruz kalmadan kaynaklanan deri döküntüleriniz var mı?
- El ve ayak parmaklarınızda soğuk ya da stresten kaynaklanan üşüme, solgunluk, morarma var mı?
- Derin nefes alırken göğüs ağrınız oluyor mu?
- Nefes darlığınız var mı?
- Nedeni açıklanamayan ateş var mı?
- Hafıza ya da konsantrasyon sorunu yaşıyor musunuz?
- Ne kadar sıklıkla kaygılı ya da bunalımda hissediyorsunuz?
- Belirtileriniz okul, iş ya da kişisel ilişkilerinizdeki performasınızı olumsuz yönde ne kadar etkiliyor?
- Size daha önce başka bir hastalık teşhisi kondu mu?
- Herhangi bir vitamin, takviye ya da reçetesiz ve reçeteli ilaç kullanıyor musunuz?
- Anne baba ya da kardeş gibi birinci dereceden yakınlarınızdan herhangi biri lupus veya başka bir otoimmün hastalık geçirdi mi?
- Hamile misiniz ya da hamile kalmayı planlıyor musunuz?
Bu esnada neler yapabilirsiniz
Muayene gününüzü beklerken vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kadar dinlenin ve sizi yoran aktiviteleri azaltın. Stresi azaltmaya çalışın ve sadece yapmaktan keyif aldığınız ve stresinizi hafifletmenizi sağlayan aktivitelere zaman ayırın. Yoga ve meditasyon gibi rahatlama tekniklerinin belirtilerinizi hafifletip hastalıkla başa çıkmanızı kolaylaştırdığını göreceksiniz.
Testleri
Testler ve Teşhis
Belirti ve bulguların kişiden kişiye büyük ölçüde değişmesi lupus teşhisinin konmasını zorlaştırır. Hastalığın belirti ve bulguları zamanla değişebilir, diğer birçok bozukluğun bulgu ve belirtileriyle çakışabilir. Bu nedenlerden dolayı, doktorlar ilk etapta bulgu ve belirtiler netleşene kadar lupustan söz etmezler. Bütün bunlara rağmen, neredeyse bütün lupus hastalarında hastalığın aktivitesinde dalgalanmalar görülmesinden dolayı lupus hastalığı teşhis konulması zorlaşabilir. Hastalık zaman zaman ağırlaşabilir ve bazen de tamamen dinebilir.
Lupus teşhisi için Amerikan Romatoloji Kriterleri Koleji Amerikan Romatoloji Üniversitesi (ACR), doktorların lupus teşhisi koymasına ve lupusu sınıflandırmasına yardım etmek amacıyla klinik ve laboratuvar ölçütleri geliştirmiştir. Geçmişten beri 11 ölçütten 4’ünü taşıyorsanız ya da zaman geçtikçe bu ölçütleri teker teker bulunduruyorsanız muhtemelen lupus hastasısınız. Bu bulgu ve belirtilerin 4’ünden daha azını taşısanız bile doktorunuz size lupus teşhisi koyabilir. ACR tarafından belirlenen ölçütler şunlardır:
- Doktorların malar döküntü diye adlandırdığı, kelebek görünümlü ve burun köprüsü ve yanakları kaplayan yüzde döküntü,
- Diskoid döküntü denilen, kabarık pullu benekler şeklinde pullu döküntü,
- Güneş ışığına maruz kalmadan sonra ortaya çıkan güneşe bağlı döküntü,
- Genellikle ağrı yapmayan ağız yaraları,
- İki ya da daha fazla eklemde oluşan eklem ağrısı ve şişliği,
- Akciğerler ya da kalbi çevreleyen damarların şişmesi,
- Böbrek hastalığı,
- Nöbet ya da psikoz gibi sinir hastalıkları,
- Düşük alyuvar sayımı, düşük trombosit sayısı (trombositopeni) ya da düşük akyuvar sayımı (lökopeni) gibi düşük kan sayımları,
- Otoimmün hastalığınızı tespit eden pozitif antinükleer antikor testleri,
- Pozitif çift dizgili anti-DNA testi, pozitif anti-Sm testi, pozitif anti-fosfolipid antikor testi ya da yalancı pozitif sifiliz testi gibi otoimmün hastalığı tespit eden diğer pozitif kan testleri.
Laboratuvar testleri
Doktorunuz teşhisinizi belirlemek için kan ve idrar testleri yaptırmanızı isteyebilir. Bu testler şunlardır:
- Tam kan sayımı: Bu test alyuvar, akyuvar hücrelerinin ve trombositlerin sayısını ve alyuvar hücrelerinde bulunan protein olan hemoglobin miktarını ölçer. Sonuçlar yaygın olarak lupustan kaynaklanan aneminizi ortaya çıkarır. Lupusta düşük akyuvar hücresi ya da trombosit sayımı da ortaya çıkabilir.
- Alyuvar çöküm hızı: Bu kan testi tüpün dibinde bir saat içinde biriken alyuvar hücrelerinin oranını belirler. Normalden daha hızlı oransa lupus gibi sistemik bir hastalığın varlığını ortaya koyar. Çöküş hızı herhangi bir hastalığa özgü değildir, ama lupus hastalığı, başka bir inflamatuvar rahatsızlık ya da enfeksiyon varsa bu hız yükselebilir.
- Böbrek ve karaciğer değerlendirmesi: Kan testleri böbreklerinizin ve karaciğerinizin ne kadar iyi çalıştığını belirler. Lupus bu organları da etkileyebilir.
- İdrar analizi: İdrar örneğinin incelenmesi, lupus hastalığı böbrekleri etkilemişse idrarda artan protein seviyesini ya da alyuvar hücrelerini gösterir.
- Antinükleer antikor (ANA) testi: Bağışıklık sisteminin ürettiği bu antikorları tespit etmek için yapılan pozitif bir test olup uyarılmış bağışıklık sistemini gösterir. Bu durum lupus hastalığında ve diğer otoimmün hastalıklarda görülür. Fakat pozitif ANA, her zaman lupus hastası olduğunuz anlamına gelmez. Enfeksiyonunuz varsa veya birtakım ilaçlar kullanıyorsanız ANA seviyeleri yükselebilir. ANA testiniz pozitifse doktorunuz daha belli antikor testleri önerebilir, artrit ve lupus gibi kas-iskelet ve otoimmün bozuklukları alanında uzmanlaşmış bir romatologa yönlendirebilir.
- Göğüs röntgeni: Göğüs röntgeni akciğerinizde var olan sıvı ya da inflamasyonun yansıması olan anormal gölgeleri ortaya çıkarır. Kalp dış zarı içinde sıvı birikiminden (perikardiyal effüzyon) kaynaklanan kalp genişlemesini de ortaya çıkarır.
- Elektrokardiyogram (EKG): Bu test kalbinizde oluşan elektriksel impulsları ölçer. Düzensiz ritim ya da hasarı tespit etmeyi sağlar.
- Sifiliz testi: Sifiliz testinden elde edilen yalancı pozitif sonuç kanınızdaki antifosfolipid antikorları ve lupusun diğer endikasyonunu ortaya çıkarır. Antifosfolipid antikorların varlığı kan pıhtısı, kalp atışı ve nükseden düşük risklerinin artmasıyla ilişkilendirilir.
Tedavisi
Tedaviler ve İlaçlar
Lupus tedavisi bulgu ve belirtilere bağlıdır. Bulgu ve belirtilerinizin tedavisinin gerekli olup olmadığını ve hangi ilaçların kullanılacağını belirlemek için faydaların ve risklerin, doktorunuzla birlikte dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Bulgu ve belirtileriniz alevlendikçe ve hafifledikçe doktorunuzla birlikte kullandığınız ilaçları ve doz seviyelerini değiştirmeniz gerektiğine karar verebilirsiniz.
Lupus tedavisinde yaygın kullanılan ilaçlar
Hafif ve orta derecede bulgu ve belirtileriniz varsa genellikle üç tür ilaç kullanılır. Daha agresif seyreden lupus daha etkili ilaçların kullanılmasını gerektirir. Genellikle lupus teşhisi ilk konulduğunda doktorunuz aşağıdaki ilaçların kullanılmasını önerir:
- Steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar: Aspirin ya da naproksen sodyum ve ibuprofen gibi diğer steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar (NSAID’ler) lupusla bağlantılı çok sayıda bulgu ve belirtinin tedavisinde kullanılır. NSAID’ler reçetesiz alınabilir ya da daha güçlü etkili ilaçlar doktor tarafından yazılabilir. Reçetesiz alınabilen NSAID’leri kullanmadan önce doktorunuza sorun. Çünkü bu ilaçlardan bazıları lupus hastalarında ciddi yan etkilere neden olabilir. Yan etkileri mide kanaması, böbrek sorunları ve kalp hastalıklarının riskinin artmasıdır.
- Antimalaryal ilaçlar (sıtma ilaçları): Lupus ve malarya (sıtma) arasında bilinen bir ilişki olmadığı halde bu ilaçlar lupus hastalığının bulgu ve belirtilerini tedavi etmede faydalı bulunmuştur. Antimalaryaller hastalık alevlenmelerini önler. Hidroksiklorokin en yaygın kullanılan antimalaryaldir. Antimalaryal ilaçların yan etkileri görme sorunları ve kas güçsüzlüğüdür.
- Kortikosteroidler: Bu ilaçlar lupus inflamasyonunu önler, ama uzun dönemde kilo alma, kolay morarma, kemik erimesi (osteoporoz), hipertansiyon, diyabet ve enfeksiyon riskinin artması gibi ciddi yan etkilere neden olabilir. Yan etkilerin görülme sıklığı yüksek doz uygulaması ve uzun dönemli tedaviyle artar. Doktorunuz bu riskleri azaltmak amacıyla belirtilerinizi kontrol etmek için en düşük dozu verir ve kortikosteroidlerin mümkün olan en kısa süre için kullanılmasını uygun görür. İlacı gün aşırı almak da yan etkileri azaltmayı sağlar. Kortikosteroidler bazen dozu azaltmada kullanılan diğer ilaçla etkileşir ve bu durum toksisite oluşmasına neden olabilir. Kortikosteroid kullanırken kalsiyum ve D vitamini takviyesi almak osteoporoz riskini azaltabilir.
Spesifik bulgu ve belirtilerin tedavisi
Hangi tedavi yöntemlerinin uygulanacağı bulgu ve belirtilerinize bağlıdır. Belli bulgu ve belirtilerin tedavisi yöntemleri şunlardır:
- Eklem ağrısı ve şişliği: Eklem ağrıları ilk etapta NSAID’lerle kontrol altına alınır. Daha şiddetli eklem ağrılarınız varsa doktorunuz antimalaryal ilaçlar ve kortikosteroidler önerir.
- Deri döküntüleri: Deri döküntülerini güneşten uzak durarak bütün yıl boyunca güneş kremi kullanarak cildinizi örterek önleyin. Güneşten korunmak için yaptıklarınıza rağmen floresan ışıkları da lupus hastalarının cilt döküntülerinizi tetikleyebilir. Cilt döküntüleri gerektiğinde bölgesel etkili kortikosteroidlerle tedavi edilebilir. Bu kremler, deri hücrelerindeki inflamasyonu azaltmak için enfekte olmuş bölgeye uygulanır. Oral steroidler ve antimalaryal ilaçlar da kullanılabilir.
- Dirençli eklem ve kas ağrıları ve deri döküntüleri: Eğer uygulanan tedavilere rağmen devam eden kas-iskelet ve deri hastalığınız varsa romatalogunuz size son dönemde etkisi kanıtlanmış olan belimumab yazabilir. Bu madde, üretilmiş insan proteinidir ve monoklonal bir antikordur. Vücudun kendi dokularına saldıran bağışıklık sistemi hücrelerini inaktive eden protein türevi bir ilaçtır. Klinik araştırmalar 1 yıllık benlysta kullanımını sonunda hastalığın aktifliğinde ve şiddetinde belirgin bir azalma olduğunu göstermiştir. Afrikalı katılımcıların ilaca verdiği yanıt Avrupalı katılımcıların yanıtından daha zayıftır. Bunun nedenini tespit etmek için detaylı çalışma yapılacaktır.
- Bitkinlik: Bitkinlik altında yatan sebebin belirlenmesiyle tedavi edilir. Bitkinlik uyku bozukluğu, depresyon ya da tam olarak kontrol edilemeyen ağrıdan kaynaklanır. Bu durumlarda doktorunuz esas sebebi tedavi eder. Doktorunuz bitkinliğinizin kaynağını tespit edemezse, kortikosteroidler ve antimalaryal ilaçlar kullanabilirsiniz.
- Kalp ve akciğer çevresinde şişme: Kalp ve akciğerlerin çevresinde, göğüs ağrısına neden olan şişme NSAID’ler, antimalaryal ilaçlar ve kortikosteroidlerle kontrol edilebilir.
Agresif seyirli lupusun tedavisi
Böbrek sorunları, kan damarlarında inflamasyon ve nöbet gibi merkezi sinir sistemi sorunları gibi hayatı tehdit eden lupus vakaları daha etkili tedavi gerektirir. Bu durumlarda doktorunuz aşağıdaki ilaçları kullanmanızı önerir:
- Yüksek dozda kortikosteroidler: Yüksek dozda kortikosteroidler oral yolla ya da koldaki damardan (damar içi) alınabilir. Yüksek dozda kortikosteroid rejimi tehlikeli bulgu ve belirtileri hızlı bir şekilde kontrol altına alabilir fakat enfeksiyon, değişken ruh halleri, hipertansiyon ve osteoporoz gibi ciddi yan etkilere de neden olabilir. Yan etkileri azaltmak için doktorunuz daha düşük doz önerecek ve dozu zamanla azaltacaktır.
- Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar: Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar ciddi lupus vakalarını hafifletebilir fakat ciddi yan etkilere de neden olabilir. Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların en yaygın şekilde kullanılanları siklofosfamid ve azatiyoprindir. Daha az tercih edilen, normalde romatoid artiriti tedavi etmede kullanılan bağışıklık sistemi proteini gamma globulin ve hastalığı değiştiren antiromatizmal ilaç metotreksat şiddetli belirtileri ve tedaviye dirençli belirtileri kontrol altına almak için kullanılır. Diğer bir bağışıklık sistemi baskılayıcı olan mikofenolat, lupusa bağlı böbrek sorunlarının tedavisinde kullanılabilir. Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçların oral yolla veya damar içi kullanımı ilacın türüne göre değişir. Enfeksiyon riskinin artması, karaciğer hasarı, kısırlık ve kanser riskinin artması yan etkilerdir.
Her bir ilacın dozajı yüksek dozda kortikosteroidlerin bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla birleştirilmesiyle düşürülebilir. Bu uygulama yan etkilerin riskini de azaltır. Bazen agresif tedavi bile böbreklerin çalışmasını etkileyebilir. Bu durumda böbrek diyalizine gerek duyulur, böbrek fonksiyonu bozukluğu kalıcıysa böbrek nakli gerekebilir.
Klinik çalışmaları
Araştırmacılar lupus hastalığını tedavi etmek için yeni yöntemler geliştirme amacıyla klinik çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalar lupus hastalarına yeni tedavi yöntemlerini deneme şansı sunmakta ancak sonuç alma garantisi vermiyor. Klinik araştırmalarla ilgileniyorsanız fayda ve riskleri belirlemek için seçenekleri doktorunuzla görüşün.
Klinik çalışmalarda geliştirilmeye çalışılan tedaviler şunlardır:
- Kemik iliği nakli: Kemik iliği naklinde, bağışıklık sistemini yeniden oluşturmak için vücudunuzdaki olgun kemik iliği hücreleri kullanılır. Doktorlar bu tedavi yönteminin hayatı tehdit eden lupus vakalarını tedavi edeceğini düşünüyorlar. Kemik iliği naklinden önce hastaya kemik iliğindeki olgun kemik iliği hücrelerini alabilmek için bir ilaç verilir. Kandaki kemik iliği hücreleri filtrelenir ve daha sonra kullanılmak üzere dondurulur. Bağışıklık sistemini yok etmek için güçlü bağışıklık baskılayıcı ilaçlar uygulanır. Sonra olgun kemik iliği hücreleri vücuda geri aktarılır. Böylece bağışıklık sistemi yeniden oluşturulabilir.
- Dehidroepiandrosteron (DHEA): Bazı klinik çalışmalar, DHEA hormonunun sentetik formunun lupus hastalarının yaşam kalitesini arttırdığını gösteriyor. Diğer ilaçlar aynı etkiyi yapmamaktadır. Vücut DHEA’yı erkek ve kadın cinsiyet hormonu üretmek için kullanır. Araştırmacılar DHEA’nın lupus hastalarına faydalı olup olmayacağından emin olmak için daha detaylı klinik araştırmalar yapıyorlar.
- Rituximab: Rituximab, vücuttaki bir tür akyuvar hücresi olan B lenfosit hücrelerinin sayısını artırır ve diğer bağışıklık baskılayıcı ilaçlara yanıt vermeyen hastalarda sonuç verir. Ancak araştırma sonuçları tutarsızdır, bu ilacın lupus tedavisinde sonuç verip vermeyeceğini anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Yaşam Tarzı
Yaşam Tarzı
Lupus hastasıysanız vücudunuza iyi bakmanız gerekir. Basit uygulamalar lupus alevlenmelerini önleyebilir ve alevlenmeler olduğunda bulgu ve belirtilerinizle daha kolay başa çıkabilirsiniz. Yapabilecekleriniz şunladır:
- Yeterince dinlenin: Lupus hastaları normal yorgunluktan farklı olan ve dinlenerek geçmeyen sürekli bitkinlik yaşarlar. Bu nedenle ne zaman dinlenmeniz gerektiğini anlamanız zor olabilir. Vücudunuzun ihtiyacı olan uykuyu alın ve gün içinde kestirin ve yaptığınız işe ara verin. Aileniz ve arkadaşlarınız durumunuzu anlamak ve dinlenme ihtiyacınıza saygı duymak zorundadırlar.
- Güneşten uzak durun: Ultraviyole ışınlar alevlenmeyi tetikleyebilir, şapka, uzun kollu gömlek ya da pantolon gibi güneşten korunmanızı sağlayacak giysiler giyin. Dışarı çıkmadan en az 15 dakika önce, dışarıda kısa süre kalacak dahi olsanız koruma faktörlü güneş kremi sürün. Gözleriniz, kafatasınız ve ellerinizin korunduğundan emin olun. Güneşin en yakıcı olduğu zaman aralıklarında, saat 10 ile 4 arası, güneşten ve bronzlaşmak için güneşlenmekten kesinlikle kaçının. Çünkü floresan ve halojen ışınlar da ultraviyole ışınlar saçabilir ve bu lupusu tetikler. Kapalı yerlerdeki ışıklardan saçılan UV ışınları önlemek için de güneş kremi kullanmanız, koruyucu giysiler giymeniz ve plastik gereçler kullanmanız gerekebilir.
- Düzenli egzersiz yapın: Egzersiz alevlenmelerin dinmesini, kalp krizi riskinin azalmasını, depresyona karşı savaş açmayı ve genel anlamda iyi hissetmenizi sağlayabilir. Vücudunuzun kaldırabildiği ölçüde egzersiz yapın. Haftanın çoğu gününde toplam 30 dakika egzersiz yapın. Bu süreyi bölerek de egzersiz yapabilirsiniz. Bazen bitkinlik hissedebilir ve egzersiz yapacak güçte olmayabilirsiniz. Bu durum normaldir. İhtiyaç duyduğunuzda dinlenin. Açık havada egzersiz yapmak için saat belirleyin. Böylece güneşin en yoğun olduğu zamanlardan korunabilirsiniz. Eğer alevlenme söz konusuysa güneşten tamamen uzak durun.
- Sigara içmeyin: Sigara kullanımı kalp ve damar hastalıklarının riskini ve lupusun kalbiniz ve kan damarlarınız üzerindeki etkisini artırır.
- Sağlıklı beslenin: Sağlıklı beslenmeyle meyve, sebze ve lifli besinler tüketmek gerektiği vurgulanır. Bazen, özellikle de hipertansiyonunuz, böbrek ya da gastrointestinal rahatsızlığınız varsa, beslenmeyle ilgili kısıtlamalar yapmanız gerekebilir. Lupusa yol açan ya da lupusu tetikleyen bilinen belirli besinler olmamakla birlikte belirtilerinizi tetikleyen bütün gıdalardan uzak durun.
Alternatif Tıp
Alternatif Tıp
Kullandığınız ilaçlar bulgu ve belirtilerinizin tümünü kontrol altına almıyorsa ya da lupus alevlenmeleri ilaçlara rağmen devam ediyorsa, tamamlayıcı ve alternatif ilaçlara başvurabilirsiniz. Ünlü doktorlar bu seçenekleri hastalarıyla paylaşırlar. Fakat klinik çalışmalarda birkaçı etraflı bir şekilde ele alınan bu tedavilerin lupus için faydalı olup olmadığını değerlendirmek zordur. Bazı vakalarda bu tedavilerin riskleri bilinmiyor.
Tamamlayıcı ve alternatif tedavi yöntemleriyle ilgileniyorsanız, öncelikle bu konuyu doktorunuzla paylaşın. Doktorunuz sizi fayda ve riskleri netleştirme konusunda aydınlatacak ve bu tedavilerin halihazırda kullandığınız ilaçlarla etkileşimini de açıklayacaktır.
Lupusun tamamlayıcı ve alternatif tedavilerinden bazıları şunladır:
- Balık yağı: Balık yağı takviyesi, lupus için faydalı olan omega-3 yağ asitleri içerir. İlk çalışmalar balık yağından sonuç alınabileceğini ortaya çıkarmıştır. Fakat daha fazla araştırma yapılması gerekir. Balık yağı takviyesinin yan etkileri bulantı, geğirme, ağızda balık tadıdır. Balık yağı ilaçlarla etkileşebilir, bu nedenle kullanmadan önce doktorunuza danışın.
- Keten tohumu: Keten tohumu alfa-linolenik asit adı verilen vücuttaki iltihaplanmayı azaltan bir yağ asidi içerir. Birtakım araştırmalar keten tohumunun lupus hastalarının böbrek fonksiyonlarını iyi yönde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Ama daha fazla araştırma yapılması gerekir. Keten tohumunun yan etkileri karında şişkinlik ve ağrıdır. Fakat keten tohumu da ilaçlarla etkileşebilir. Bu nedenle kullanmadan önce doktorunuza danışın.
Diğer tamamlayıcı ve alternatif ilaç tedavileri de vardır. Seçenekleri doktorunuzla paylaşın.
Destek
Destek
Lupus hastasıysanız korku ve aşırı moral bozukluğu gibi birçok olumsuz duygu ve düşünce hali içinde olmanız kaçınılmazdır. Lupus hastalığıyla yaşamak depresyon ve buna bağlı anksiyete, stres ve özgüveni yitirme gibi ruh sağlığı bozukluklarının riskini artırır. Lupusla baş edebilmek için aşağıdakileri yapabilirsiniz:
- Lupus hastalığı hakkında her şeyi öğrenin: Lupus hakkında sormak istediğiniz tüm soruların listesini yapın ve bu soruları sonraki muayenenizde doktorunuza sorun. Doktorunuza ya da hemşireye daha detaylı bilgi edinebileceğiniz kaynakları sorun. Lupus hakkında ne kadar çok şey bilirseniz tedavi seçimleriniz konusunda o kadar emin olursunuz.
- Arkadaşlarınız ve ailenizden destek alın: Arkadaşlarınız ve ailenizle lupus hakkında konuşun. Size lupus ve lupusun hayatınızı nasıl etkilediği konusunda soru sorabilirler. Sorularını dürüstçe yanıtlayın. Onlara alevlenme dönemlerinde size nasıl yardım edebileceklerini anlatın. Lupus sizi sevenler için moral bozucu olabilir. Çünkü genellikle hastalığı gözle görmeyebilirler, siz de hasta görünmeyebilirsiniz. Siz bahsetmedikçe iyi ya da kötü bir gün geçirip geçirmediğinizi anlayamazlar. Hislerinizle ilgili dürüst olun, böylece arkadaşlarınız ve aileniz neyle karşı karşıya olduklarını ve sizden ne beklemeleri gerektiğini bilirler.
- Kendinize zaman ayırın: Kendinize zaman ayırarak yaşamınızdaki stresle başa çıkın. Bu zamanı kitap okuyarak, meditasyon yaparak, müzik dinleyerek ya da günlük tutarak geçirin. Sizi sakinleştirecek ve dinçleştirecek aktiviteler bulun.
- Diğer lupus hastalarıyla bağlantı kurun: Diğer lupus hastalarıyla konuşun. Diğer lupus hastalarıyla yaşadığınız çevredeki destek grupları ya da çevrimiçi mesaj panoları yoluyla bağlantı kurun. Arkadaşlarınız ve aileniz sizi sevse de bazen hissettiklerinizi anlayamadıklarını düşünürsünüz. Diğer lupus hastaları sizinle aynı süreçten geçtikleri ve aynı hisleri yaşadıkları için onların desteği sizin için daha tatmin edici olabilir.
Lupus Riskinizi Artıran Faktörler
Prof. Dr. Nuran TÜRKÇAPAR
Nuran Hanım merhaba,şimdiden teşekkür ediyorum. Eşim 34 yaşında, gerçekleşen iki düşük sonrasında eşimde kan pıhtılaşması sorunu olduğu tespit edildi ... devamı
Romatoit Artrit
Crohn Hastalığı
Crest Sendromu
Ülseratif Kolit
Stres (Gerilim) Kırıkları