Otizm alanı, yirminci yüzyıla girdiğimizden beri gelişiyor. Geçen bunca yılda bir sürü yanlış bilgi ortaya çıktı, bugün de halen bazı yanlış kanılar var.

Otizm Spektrum Bozukluğu olan herhangi birinin hayret verici yetenekleri vardır veya bir dahidir.

Birçok insan, neyse ki “Yağmur Adam” filminde otistik bir dahi yoluyla otizmle ilgili bilgiler aldı. Einstein, Thomas Jefferson, Beethoven ve Isaac Newton, hepsinin de muhtemelen otistik spektrumda bir yerde olduklarına inanılır, ama çoğu yönüyle otistik spektrum bozukluğu olan insanlar, nüfusun geri kalanı gibidir. Diğer bir deyişle onlar da “normal”, bizim gibi insanlardır.

Otizmi olan kişi, zihinsel olarak geridir.

Otizm belirtileri nedeniyle spektrum üzerinde kişilerin bilişsel düzeyini saptamak çoğunlukla zordur. Spektrum üzerindekilerin birçoğu, aşırı yüklü algı ve kötü motor planlama örneğidir. Örneğin, konuşmak için dudaklarını hareket ettirmek istemeyi düşünür ama bunu yapamazlar. Zekidirler ama vücutları işbirliği yapmaz. Bugün zihinsel gerilik testi için kromozom anormalliklerini kontrol etmek üzere yapılan birkaç kan testi vardır. Uygun tıbbi testlerin yokluğunda kişi, otistik birinin iletişim kuramaması veya zihinsel gerilik gibi görülen durumları yüzünden bunun öyle olduğunu varsayılmamalıdır. Bir yazar, kitabında şöyle der: “Gerçeklik, otistik spektrum bozukluğu olan insanların nüfusu, genel nüfus gibidir: Bazılarımızın özel yetenekleri vardır, bazılarımız dahiyizdir ve bazılarımızın zeka geriliği vardır. Ama çoğumuz sadece ortalama dünyalıyız.” 

Kişinin Otizm Spektrum Bozukluğu belirtisi varsa bu, otizmi olduğu anlamına gelir.

Eğer kişinin birkaç belirtisi varsa bunlar kişiyi otistik yapmaz. Alarm çanlarını çalan, davranışların sayısı ve ciddiyetidir.

Hiç kimse otizmden kurtulamaz.

Bu, ilginç bir kanıdır çünkü bu iddia otizm topluluğunda biraz tartışma yaratıyor. Otizmli bazı insanlar, “normal” veya “tedavi” gibi ifadelerle kendilerini aşağılanmış hissederler. Anlaşılabilir nedenlerden dolayı, “anormal” oldukları ve “tedavi görmeleri” gerektikleri fikrinden hoşlanmazlar. Sanırım, potansiyellerini gerçekleştirebilecek kadar belirtilerinin üstesinden gelebileceklerini ve toplumda başarılı olabileceklerini söylemek daha iyidir.

Otizmli insanlar duygularını hissedemez veya kişisel bağ geliştiremezler.

Kişinin hislerini ifade edememesi, duyguları olmadığı anlamına gelmez. Otistik spektrum bozukluğu olan çocukların sevdikleri ve aileleri, çocuğun istediği şekilde şefkatlerini göstermeyi öğrenmelidirler. Otistik spektrum bozukluğu olan birçok kişi, evlenir ve aileleri vardır. Duygularını çok iyi ifade edemeyebilirler, ama onları hissederler.