E Vitamini

UC Berkeley’deki araştırmacılar 1922 yılında E vitaminini keşfetti ve o günden itibaren hala gizemli olan bu madde üzerinde birçok çalışma yürütüldü. E vitaminini, ana fonksiyonu vücuda zararlı serbest maddelerden koruması özelliğiyle giderek daha fazla ilgi toplayan antioksidan teorisinde süper star olmuştur. Yüksek dozdaki E vitamini kanser, kalp rahatsızlıkları ve Alzheimer gibi rahatsızlıkları önlemesi, parlak bir cilt, iyi görüş ve diğer sağlıksal faydalar sağlamasıyla iyi bir sağlığın anahtarı mıdır? Çalışmalar birbiriyle çelişen bulgular vermiştir; buna karşın şu an için bu sorunun yanıtı olumsuzdur.

Araştırmacılar da dahil insanlar, E vitamini takviyeleriyle ilgili farklı fikirlere sahiptir. Bazıları E vitamininin koruyucu olduğunu, diğerleriyse yararsız veya zararlı olduğunu söyler. Bazı doktorlar E vitamini kullanır fakat hastalarına önermez. Bazıları da tam tersini yapar. Bazı uzmanlar E vitamini üzerinde çok fazla çalışma yapıldığını belirterek E vitamininin faydalarıyla ilgili çalışmaların durdurulmasını ister. Diğerleriyse bütün araştırmaların hatalı olduğunu belirterek daha yüksek dozdaki E vitamini veya farklı E vitamini formlarıyla araştırmalara yeniden başlanmasını öneriyor.

Takviye endüstrisi tabii ki insanları E vitamini takviyeleri kullanmaları konusunda cesaretlendirmeye devam ediyor.

İlk çalışmalar (çoğunlukla gözleme dayalı ve her zaman iyi organize edilemeyen) E vitamininin kalp rahatsızlıklarını önlemede yararlı olduğunu gösterirken diğer çalışmalar (birçoğu iyi uygulanan klinik deneyler) bunu kanıtlamamıştır. Aslında son zamanlarda yapılan birkaç çalışma E vitamini takviyelerinin zararlı olabileceğini iddia ediyor. Buna karşın 2007 yılında yapılan bir çalışma, E vitaminiyle ilgili itibar edilmeyen iddiaların internet ve başka yerlerde yaygın olduğunu ve birçok bilim insanının da bu iddialara inandığını göstermiştir.

İşte Son Zamanlardaki Haberlerle İlgili Bir Derleme:

  • Kardiyovasküler hastalık: E vitamininin antioksidan özelliğiyle (serbest radikallerin damar sertliğinde önemli bir faktör olduğuna inanılır) kalp rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olması mantıklıdır; fakat takviyelerin yararlı olduğu kanıtlanmamıştır. Ayrıca birçok uzman şimdi de antioksidanların kalp rahatsızlıklarını önleme teorisini sorguluyor. Yakın zamanlı bir çalışmada, sekiz yıl boyunca yüksek dozda C veya E vitamini alan 14.000’den fazla erkek, doktor takviyelerin kalp rahatsızlığı, inme ve kardiyovasküler ölüm riskini azaltmadığını görmüştür. Aslında E vitamini takviyeleri hemorajiye (kanama) bağlı inme riskini hafif ölçüde artırır. 
  • Yaşam süresi ve/veya potansiyel zararlar: Yaklaşık bir milyon kişiyi içeren çalışmaların 2008 yılı değerlendirmesine göre antioksidan takviyeleri (E vitamini, beta karoten, C vitamini ve selenyum içerir) yaşamı uzatmaz veya hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Değerlendirme, kanıtları inceleyen bağımsız bir grup tarafından yapıldı. Bazı çalışmalar takviyelerin yararlarından, diğerleri zararlarından bahsetti.  Fakat öne çıkanlar büyük ölçüde tarafsız olanlardı.

Diğer geniş çaplı değerlendirmeler E vitamini takviyelerinin ve diğer antioksidan haplarının yardımcı olmadığını ve zararlı getirebileceğini iddia eder. 2007 yılında Amerikan Tıp Birliği dergisinde yayımlanan böyle bir araştırma, E vitamini de dahil antioksidan takviyesi kullanan kişiler arasındaki ölüm vakalarının hafif oranda artış gösterdiğine işaret ediyor. 

  • Akciğer kanseri: 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre E vitamini dahil vitamin takviyeleri koruyucu etkiye sahip değildir. Bunlar son söz olmasa da araştırmacılar sigara içenlere takviyelerin zararlı olabileceği uyarısı yapıyor.
  • Prostat kanseri: Bazı ilk çalışmalar E vitaminin prostat kanserine karşı koruyucu etki gösterdiğini iddia etse de daha yeni çalışmalar böyle bir bulgu ortaya koymamıştır. Ekim 2008’de araştırmacılar E vitamini ve prostat kanseri üzerine önemli bir klinik deney yapmıştır. Görünüşe göre E vitamini kullananlar arasında prostat kanseri vakası hafif artış göstermiştir. Bununla birlikte bu, şans eseri olabilir. Erkekler, riskin gerçek olup olmadığını görmek için gözlemlenmeye devam edilecektir. 
  • Alzheimer hastalığı: 2008 yılındaki bir başka değerlendirmeye göre E vitamini takviyelerinin bilişsel bozuklukları veya Alzheimer hastalığını önlediği veya tedavisine yardımcı olduğu konusunda az da olsa iyi kanıtlar vardır. Aslında sadece iki çalışma incelenmeye değer bulunmuştur. Birisi orta seviyedeki Alzheimer hastaları üzerinde yapılan klinik bir deneydir: E vitamini takviyeleri rahatsızlığın ilerlemesini hafif ölçüde engellemiştir; fakat şaşırtıcı bir şekilde hastalarda daha fazla fenalaşma vakaları gözlenmiştir. Diğer çalışma hafif bilişsel bozukluğu olan hastalar üzerinde uygulanmıştır. Bu hastalara yüksek dozda (günlük 2000 UI) E vitamini verilmesine rağmen bir fayda görülmemiştir.  
  • Maküler dejenerasyon, ileri yaştaki kişilerde temel körlük nedeni: Bu konuda E vitaminiyle ilgili araştırmalar sonuçsuz kalmıştır. Yine de E vitamini, hastalığın ilerlemesini engelleyen özel formüllerin içerisinde yer alır.

Takviyeleri

Gerileme Gösteren E Vitamini

E vitamini yıllardır takip ediliyor. Yaklaşık 15 yıldır E vitamini takviyeleri, potansiyel faydaları mantıklı ve heyecan verici göründüğü için tavsiye ediliyor. Buna karşın 2001 yılında ortaya çıkan araştırmalar biraz hayal kırıklığı yarattı. Yüzlerce çalışma E vitaminin yararlarıyla ilgili bir sonuç ortaya koyamayınca ve ortada birçok çelişki olunca E vitamini takviyelerine kuşkuyla bakmak da kaçınılmaz hale geldi.

Sonuç: E vitaminini gıdalardan alın takviyelerden uzak durun. Takviyelerin faydalı olduğu kanıtlanmamıştır ve bunları kullanmak riskli olabilir. Bununla birlikte herkesin günlük önerilen dozda E vitamini sağlayan temel multi vitamin/mineral takviyelerinden yararlanabileceği fikri hala savunulabilir.

 

E Vitamini İle İlgili Bilgiler

• E vitamini doğal olarak sekiz formda bulunur (dört tokoferol ve dört tokotrienol). Bunların içerisinde alfa-tokoferol en önemli ve üzerinde en çok çalışılan E vitaminidir.

• E vitamini antioksidan olarak görev yapar ve serbest radikallerin (hücrelere zarar veren ve kronik rahatsızlıklara neden olabilen oksijen molekülleri) nötrlenmesine yardımcı olur.

• E vitamini yağda çözünür ve bu nedenle vücutta depolanabilir.

• E vitamini miligram veya Uluslararası Birim olarak ölçülür; Uluslararası Birim takviye etiketlerinde yer alır. Yetişkinler için önerilen günlük E vitamini miktarı 15 miligramdır (23 Uluslararası Birim).

• E vitamini eksikliğinin nedeni bilinmemektedir. Bununla birlikte genetik rahatsızlıklar, kötü beslenme ve erken doğum gibi durumlarda E vitamini eksikliği ortaya çıkabilir.

• Çerez, çekirdek, bitkisel yağlar, tam tahıllar ve yeşil yapraklı sebzeler E vitamini bakımından en zengin gıdalardır. Brokoli, domates sosu, kırmızıbiber, havuç ve bazı balık türleri de iyi E vitamini kaynaklarıdır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Özer SELİMOĞLU

merhaba hocam ben 112 de paramedik olarak görev yapıyorum annemde hipotiroidi tanısı vardı ancak tedavisini geciktirdi son günlerde gelişen solunum gü... devamı