20.yüzyılın başlangıç yıllarında I.Dünya harbinin yaraları sarıldıktan sonra, harplerde elde edilen tecrübelerin ışığında diyet ve periodontal ( dişeti ) hastalıklar üzerinde araştırmalar başlamıştır.
Proteinlerin, vitaminlerin, minerallerin rolü tartışıldıktan sonra beslenme bilgilerinin günlük meslek hayatında uygulanılmasına çalışılmıştır. Basit olarak hastalara 1 hafta süreyle yemeklerde ve yemek aralarında yediklerini yazmaları istenmiş, hasta yediklerinin listesini getirince periodontal sorun yaratabilecek gıdaların kırmızı kalemle daire içine alarak bilgilendirilmeye çalışılmıştır. Araştırmacılar yalnız iyi bir diyet anamnezi ve kayıtlarının yeterli olmadığını, diğer klinik ve laboratuar bulgularının da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmişlerdir.
Beslenme konusunda periodontal hastalığı olanlara rehberlik etmek, periodontal hastalığın tedavi ve iyileşmesinde en iyi sonucun alınmasını sağlayacaktır. Periodontal hastalıkların tedavisinde beslenme çok önemlidir.
Protein Eksikliği ve Periodontal Hastalıklar
Protein eksikliği veya yokluğunun dişetini etkilemesi son derece tabiidir. Protein eksikliğinin dişeti üzerindeki etkisi araştırmacılar tarafından incelenmiştir.
Klinik gözlemlerde fazla protein ve düşük karbonhidrat diyeti uygulamalarında cep derinliği ve dişlerin sallanmasında azalma, gingival sağlıkta düzelme görülmüştür.
Periodontal Sorunlu Hastalara Diyet Tavsiyeleri
• Günde 8-10 kesme şekerden ( 40-50 gr ) fazla almanın zararlı olduğu öğretilmelidir.
• Hasta sabah kahvaltısında 1-2 tatlı kaşığı reçel, bal, pekmez vs. yemiş ise o gün çay ve kahveyi şekersiz içmeyi öğrenmelidir.
• Sabah kahvaltısında yumurta ve portakal suyu, öğle yemeğinde çorba, 1 porsiyon et yemeği ( 150 gr ), meyve, akşam yemeğinde yine çorba, günün yemeği, meyve ve süt tüketmelidir.
• Hasta kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, hurma, erik ve elma kurusu, pestiller ve cevizli sucuklar, çeşitli helvalar, pasta ve kurabiyeler, çikolatalar gibi şekerden zengin gıdalar yemeyi planlıyor ise 100 gramında 60-70gr şeker bulunduğunu, bunlardan herhangi birinden 100gr yediği takdirde o gün tatlı hiçbir şey yememesi gerektiği öğretilmelidir.
Hastalara öncelikle yumurtalı tatlıların yalnızca dişetlerine zarar vermekle kalmadığı ayrıca kanda bulunan trigliserit, kolestrol ve total lipit seviyelerini yükselterek kalp damarlarını daraltabilecekleri, sonucunda olayın enfarktüs veya kalp krizine gidebileceği öğretilmek zorundadır. Hastalar tatlı ihtiyaçlarını taze meyveler ile giderebilirler. Ancak tatlı tüketiminde meyveleri dahi ölçülü almak gerekmektedir. ( Tatlı kiraz, çekirdeksiz tatlı üzüm vs. ) Belirtilen kurallara uymamak gelecek yıllarda hasta da obezite (şişmanlık) ve belirtilerinin olduğu sorunları meydana getirip hastanın önce hayat kalitesini daha sonra sağlığını tehdit edecektir.
Periodontal tedavi öncesi ve sonrası en çok arzu edilen konu hayat boyu dişlerin ağızda kalabilmesidir. Dişlerin periodontal açıdan ağızda kalabilmesi için 1 numaralı konu ağız sağlığı ve dişhekiminin 3-6 aylık kontrolleri ve 2 numaralı konu ise beslenme kurallarına sımsıkı bir şekilde sarılınmasıdır.
Su Tüketimi
İnsan vücudunun su ihtiyacı ve vücuda olan etkisi yeterince araştırılmalıdır. O nedenle yeterince su içmemenin ne sonuçlar verebileceğinin belirtilmesi yerinde olabilecektir.
• Solunum sistemi: Ağız kuruluğu, üst solunum yollarında infeksiyonlar görülebilir.
• Ağız mukozası ve dişetleri: Ağız kuruluğu (kserestomi ), dişetinde büyüme, tükürüğün yapışkan bir hal alması, diş çürüklerinde artış meydana gelebilir.
• Deri: Kuruluk, çatlaklar, turgorda azalma ve infeksiyonlara karşı daha hassas hale gelir.
• Gastrointestinal sistem: Az su içme, mide de ekşime, yanma ve hazımsızlık şikâyetleri, bağırsaklarda tembellik, kabızlık, hemoroit durumları meydana gelebilir.
Sonuçlar;
1. İlerlemiş periodontal ( dişeti ve kemik iltihabı ) sorunu olan hastalarda diyet analizi gerekmekte öncelikle şekerli gıdaların tüketimi sınırlandırılmalıdır.
2. Cerrahi müdahale ( gingivektomi, flap ) vakalarında 55 yaşın üzerindeki grupta doktor ve diyetisyen işbirliği gerekmektedir.
3. Genç yaşta başlangıç lezyonu olan hastalara da diyet analizi gerekmektedir.
4. Hastalar boy ve kilolarına göre 2-3,5 litre su içmesi konusunda uyarılmalıdır. Toplumların %10’unda ağız kuruluğu vardır.
5. Periodontal sağlığın devamlılığı açısından çay, kahve ve diğer gazozlar, kakaolu gıdalara sınır getirilmelidir.
6. Alkol tüketimi varsa kısıtlanmalıdır. Alkol kullananlarda periodontal hastalığın şiddeti artar. Alkol kullanma alışkanlığı olan hastaların B kompleks vitaminleri +C vitamini tabletlerine ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak vücut sağlığı için dengeli beslenme ne kadar önemli ise periodontal sağlığın devamlılığı içinde dengeli beslenme o kadar önemlidir. Vücudunu ve kilosunu haftada 3-5 defa tavsiye edilen oranda egzersiz yaparak, sağlıklı beslenip, kilosunu muhafaza edenlerin periodontal sorunlarında azalma görülmektedir.
Prof. Dr. Nejat GÜNEY
merhaba nejat bey, bir yakınıma ,L5 sakralizasyon hastalığı tanısı koyuldu. bu hastalığın tedavisi, neden olduğu rahatsızlıklar, beslenme şekli hakkı... devamı
Her 5 Kişiden Birinde Süt Ve Süt Ürünlerine Hassasiyet Var
Dışarıdayken Nasıl Doğru Beslenebiliriz?
Gıda Sektöründen Kullanılan Katkı Maddeleri
Folik Asit Gırtlak Kanserini Önlemeye Yardım Edebilir
Bebeklerimize Tuzu Canlarının Çekmesini Mi Öğretiyoruz