Bebeklerde Beyin Felci Tedavisini Kim Yapar?
Serebral palsi ya da beyin felcinin erken teşhis edilmesi, hem bebeğe uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesi hem de zamanında müdahalenin gerçekleşmesi açısından son derece önemlidir.
Serebral palsi ya da beyin felcinin erken teşhis edilmesi, hem bebeğe uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesi hem de zamanında müdahalenin gerçekleşmesi açısından son derece önemlidir.
Serebral palsi yani beyin felci tedavisinin ana öğesi hareket bölgesiyle ilgili sorunun doğru belirlenmesi ve bununla ilgili fizik tedavi yönteminin derhal başlatılmasıdır.
Beyin felci tedavisinin merkezinde fizik tedavi ve rehabilitasyon yer alır. Eğer uygulanmakta olan bu tedavileri kolaylaştırıcı bir etkisi olacaksa, bazı ilaçlar kullanılabilmektedir.
Beyin felcinin teşhisinde, tıbbi hikaye son derece önemlidir. Gebelik sürecine ilişkin tıbbi hikaye, doğumun nasıl gerçekleştiği, doğum sırasında ve sonrasında yaşanan sorunların neler olduğu gibi durumların detaylı bilgileri gerekir.
Beyin felci yani serebral palsinin görülme sıklığı, canlı doğumlarda verilen bir orandır. Yani bin canlı doğumda beyin felci görülme oranı, 1,5 ila 2,5 arasında değişmektedir. Bu rakamlardaki değişkenlik, toplumsal gelişmenin düzeyiyle ilgilidir.
Doğum sonrasında ortaya çıkan ve bir kısmı hastalık bazında incelenmesi gereken bazı nedenler, beyne zararlı etkilerde bulunabilmektedir. Bunların başında beyin içine kanamalar gelir.
Annenin sağlıklı olduğu, hamileliğin iyi geçtiği, bebek sağlığının yerinde olduğu durumlarda, doğum sırasında yaşanan bazı sıkıntılar bebekte beyin felcine neden olabilir. Bu sıkıntıların başında prematüre doğum gelmektedir.
Bilim insanları kordon kanından elde edilen kök hücreleri kullanarak tip 1 diyabet hastalarının pankreaslarının tekrar insülin salgılamasını sağladılar
Doğum öncesi dönem, yani gebelik dönemi yaklaşık 40 hafta sürer. Gebeliğin erken dönemlerinde karşılaşılan sorunlar ile ilerleyen dönemlerinde karşılaşılabilecek sorunlar birbirinden farklıdır.
Beyin felcinin nedenleri, beynin hareket merkezinin hangi dönemde zedelendiği ile ilişkilidir. Dolayısıyla bunların değerlendirilmesi gerekir.